Canfeza Şarkı Sözleri

Canfeza KÖR

İlk cümlesi güzel olan her şiir yazılır.
Güzel vurur tele dizine yatırabilen sazını.
Aklından silinmeyecek, geçmeyecek yazınım.
Sisli bir ormanda unuttum cancağızımı.
Arıyorum, bulamıyorum, arıyorum tekrar.
Yoruluyorum haliyle sayılmam da pek rahat.
Durmam benim yatağımda ayılana dek baht!
Ruhum senin, bedenimden çek, yat.
Ruhum tarafından terk edildim.
İlacım sendekiydi, ilaç sandım bendekini.
Herşeyimi aldın seni o yüzden halâ seviyorum,
Sende öfkem, sende bütün nefretim ve kinim.
Benim sahip olmadığım herşeye sahipsin, aşkım hariç.
Aşkın sahipsiz.
Biz aşkı olanlar aslında herşeye sahibiz.
Aşkın hariç, aşkım tarifsiz.
Kara bi kutunun içine hapsedilmiş yıldızlar.
Seni çekip çıkardım içlerinden cımbızla.
Gök ışıksız kaldı, bu durum yakışıksız,
Dünya sahipsiz,ortada dımdızlak.
Dinlediğin bölüm beş, masal bir.
Tecavüz sahnelerinin aranan ismi oldu kalbim.
Hiç bir gösterim yasal değil.
Sen olmasan çekilmez, sezon sonu yapımcının vaadi.
İhtiyacı var canımın muhkem ilaçlarına.
Hapsetmişsin kudretini başka dil altlarına.
Seni hatırda tutmak için herşeyi unuttum.
Sınadıkça beni keder, yaşarım inatlarına.
İlacımın yan etkisi yaşayamamak.
Tenime bulaşmışken aşk yaşayamam ak.
Sensizlik varken yaş ayan ama,
Sensizlik varken seninle yaşayan ahmak.
Herkesin doğruları varmış, doğru birdir.
Öyle sanıyorsun da belki doğru değil bildiğin.
Vermeden alamazsın dediler, varımı yoğumu verdim.
Birini geriye alamadım, hayat bu denli pinti.
Senden alır, benden alır, ondan alır.
Sana vermez, bana vermez ondan alıp.
Senden bardak, benden halı, ondan anı.
Eğlenir bizimle sofrasında büyük rakı.
Zayıf yönlerimiz meze masasında.
Göz boyayan bir ışık sızar asasından.
Erdem ve dürüstlük yoktur yasasında.
Dünya adaleti daha da az azından.
Masamda bir sen eksiksin, sigara yaksan alev alırım.
Ateş olurum bir harlarım ki kızıla çalar sarın.
Yüzün gider, közün kalır.
Özün gözümü alır, gönül gözün sağır.
Görülecek bir şey yok, duyamazda.
Sanıyor musun ki körler uyumazlar?
Göremiyorum, duyamıyorum, tadamıyorum,
Koku yok dokunamam, biraz fazla beş duyum azdan.
Yokluyorum duvarları, karanlıkta yuvarlanıp.
Duyamıyor ve göremiyorken önemi yok kuralların.
Biliyorum bir son var, bildiğimi bilmiyorum.
Hepimiz için şeytani planlar kurar yarın.
Önümüzde koca bir ömür, koca görünür.
Bir dünya! içinde yok çeşit hazine gömülü.
Görebilirsen önünü, duyabilirsen gönlüm,
Çalış telaşla aşk için.
Omuzlarında saten önlük parlıyorsun güneş gibi, güneş ne ki?
Güneş bu ateşte kir, ateşte kim?
Güneşi ya da ateşi, ısıyı ateşteki,
Kalbinde taşıdıklarını elinle taşıyabilir misin?


---------------------------------------------------------------------------------------------

Canfeza GEL

Seninle alıp veremediğim yok, verip alamadığım var. 
Üzülüyorum verdiklerim işe yaramadığında. 
Sitemim yürümekten değil, bir yere varamadığımdan. 
Yalnızım temelli kendi kalabalığımda. 
İnsan bazen hayvan gibi yalnız hissediyor. 
Gönlümün mutluluktan yüzde bir hissesi yok. 
O kadar içine kapanmış ki kalbim, iç sesi var hiç sesi yok! 
O kadar açılmış ki gözlerim, boğulmuşum 
Bir tane sen öldürüp dokuz doğurmuşum. 
Canımı sıktığından beri düşünüyorum. 
Kaç ömür geçtiğinde soğur kurşun. 
Hepiniz bir gün bu trene bineceksiniz! 
En müsait yerde de ineceksiniz! 
Sonrasını yayan gideceksiniz! 
Siz benim neden sevdiğimi nereden bileceksiniz? 
Gözümün nûrusun, közümün hârı, 
Zor edecek gibiyim bu baharı. 
Aramızdaki her neyse rastlantı, 
Sen yatağıma gelen sabah kahvaltım. 
Sen yüzümü sildiğim havlu, gönül evimde avlu. 
Yuvamdaki yavru, silahımda namlu. 
Sıcak insanı bu yaz da kavurur. 
Gel gözlerimin yemyeşil çayırlarında kamp kur. 
Gel, bağrına bassın seni kuytularım. 
Gelişin darmadağın etsin uykuları. 
Gel, peşine düşsün senin uykularım. 
Seninle her kalabalık kuytu kalır. 
Gel, gece olsun güneş yerin dibine batsın! 
Sen ecel oldun, böyleyken yaşamak tatsız. 
Gel çöllerden okyanuslara dönsün bahtım. 
Gel otur ihtişamlı görünsün gönlümün tahtı. 
Sana gel diyorum, sana gelmiyorum. 
Unuttum zamanla sana gelen o yolu. 
Sana gelemiyorum ki sana gel diyorum. 
Ben artık anca sana gelen o yolum! 
Ben artık maddeyim sen hâlâ mâna. 
İç yerimde varlığın en âla, hâlâ. 
Ben hâlâ hiçim, sen her şey pekâlâ. 
Nasıl sığıyor ruh bu dar mekâna? 
Aklımın almadığı binlerce soru var. 
Sığmayacak cevabı binlerce yoruma. 
Aç'ız, evsisiz, yok yere ölüyoruz. 
İnsanlığını kapatıyor yorulan. 
Dünya böyle gelmiş böyle gider. 
Ama biz insanlar değişebiliriz. 
Aşk öyle bir dert böyle bir dert. 
Esasında sevmek husunda yenişebiliriz. 
Birbirimizi farklı şekillerde yeriz. 
Farklı şekillerde sevmeyi deneriz. 
Deneriz bir ömür sürecek bir perhiz. 
Günde beş öğün sadece birbirimizi severiz. 
Acıyı sadece yemeklerde tadarız. 
Dünyamızı tartsan olduğumuz kadarız. 
Ses hızına, belki ışık hızına çıkarız. 
Yapamayız katiyen asla zaman kadar hız. 
Sen beni bilirsin bir parça. 
İçimdeki deli deniz şimdi bir çarşaf. 
Uzaklaştıkça kıyıdan küçülüyor kara. 
Ufaldıkça kara, devleşiyor yara. 
Ben seni bilirim bir parça. 
Sen seni bilmeyenin ağzına bal çal. 
Alışıyor insan büyüdükçe yara. 
Ölümde beliriyor başka bir kara.


------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder